• Skip to primary navigation
  • Skip to main content
  • Skip to primary sidebar

Kaan Ceben

  • Anasayfa
  • Yazılar
  • Tercüme Yazılar
    • Makaleler
    • Raporlar
  • Video Dersler
  • Kitaplar
    • Kitaplar
    • Tercüme Kitaplar
  • İletisim
  • harbpolitic.com

Noam Chomsky – Amerika Neden İsraili Destekliyor?

Mayıs 9, 2021 by Kaan Ceben

Share with:

FacebookTwitterGooglePinterestPrint this page Whatsapp


Birleşik Devletler İsrail’i neden mi destekliyor? Tamam… Bunun bir geçmişi var tabii ki… Çok da ilginç bir geçmişi var. Aslına bakarsanız bu oldukça eskilere dayanan bir hikaye.

Hristiyan Siyonizmi, çok güçlü bir yapıdır. Bu akım, Yahudi Siyonizminden daha da eskidir.

İngiltere’de, özellikle de İngiliz elitler arasında son derece yaygın ve güçlüdür.

Hem Balfor deklarasyonuna, hem de İngilizlerin İsrail’in Yahudi sömürgeciliğini desteklemesine ilham kaynağı olmuş bir fikri-inanç yapısıdır.  İncil’de yazanları hatırlayalım… Sizler de biliyorsunuz bunları.

Üstelik bu İngiliz elitleri, çok ciddi bir çoğunluk ve gücü temsil ediyorlar. Bunun aynısı ABD için de geçerlidir.

Woodrow Wilson (Eski ABD Başkanı) her gün incil okuyan son derece dindar bir hristiyandı. Harry Truman da aynıydı. Roosevelt yönetiminde de işler aynı şekildeydi.

Yahudilerin Filistin’e dönmeleri fikri, tarihin en önemli vakıalarından birisidir. Bu durum İncil’de de detaylı şekilde işlenir.

Bu ülkeler son derece dindar ülkelerdir ve İncil’in emirlerini tam anlamıyla uyguladıklarına inanırlar. Halbuki bu durum sömürgecilik düzeninin bir parçasından başkası değildir.

Avrupa sömürgeciliğinin son evresidir.

Üstelik İsrail’i tüm gücüyle destekleyen ülke sadece Amerika da değildir. Amerika, Avustralya, Kanada… İngiltere’nin sürgünleri. Ya da İngilizce konuşanlar…

Bu durum, emparyalizmin alışılmadık bir formudur. Bunlar yerleşimci ve sömürgeci toplumlardır.

Bu toplumları, İngiltere’nin Hindistan’ı sömürmesi gibi görmeyin. Afrika’daki durum da biraz buna benziyor ama aynısı değil. Ya da Fransız sömürgesindeki Cezayir… Bunlar farklı sömürge teknikleridir.

Yerleşimci sömürgeciler bunlardan farklıdır. Onlar geldiklerinde, yerli nüfusu tamamen yok ederler. Üstelik motivasyonları da dini prensiplerdir.

Emin olun ki Hristiyan Siyonistleri yöneten grup, son derece dindar bir gruptur. Bunlar Majör kültürel faktörlerdir.

Bunların yanında ayrıca çok mühim jeostratejik faktörler vardır. 1948’e geri dönelim. O yıllarda Amerika’da Pentagon ile hükümet arasında İsrail’in kurulması ile ilgili görüş ayrılıkları vardı.

Hükümet tarafının soru işaretleri vardı. İsrail devletinin kurulmasının çok da taraftarı değillerdi. Ayrıca bir mülteci probleminin çıkmasından çekiniyorlardı.

Pentagon ise karşı görüşteydi. Onlar İsrail’in askeri potansiyelinden ve askeri başarılarından son derece etkilenmişlerdi.

Şayet geçmişi araştırırsanız, Pentagon’daki şeflerin ve çalışanların bu konudaki açıklamalarını görebilirsiniz.

İsrail bölgede Türkiye’den sonraki ikinci askeri güç olarak tanımlanıyordu. Üstelik Birleşik Devletler için de potansiyel bir üs konumundaydı. Bu görüşlerini sürdürdüler.

1958’de bölgede ciddi bir kriz yaşandı. İngiltere ve Amerika ile uyumlu ve güçlü bir koordinasyon kurabilen tek ülke İsrail’di. Bu yüzden de hem ABD ve İngiliz hükümetlerinin hem de orduların güvenini kazandılar.

1967’lere gelindiğinde ise İsrail ile olan ilişkiler en üst seviyelere çıkmıştı. İsrail Arap milliyetçiliğini ortadan kaldırarak Amerika’ya son derece büyük bir hizmet sunmuş oldu.

Zira Arap milliyetçiliği, radikal islamı besleyen bir unsurdu ve Amerika’nın en büyük düşmanıydı.

Ve bu durum günümüze kadar devam edegeldi. Şimdi de önümüzde Gazze diye bir vaka var. Son saldırılarda da bunu müşahade ettik. İsrail’in cephanesi bittiğinde, Birleşik Devletler Pentagon üzerinden onu yedek cephanelerle destekledi.

İsrail de bu malzemeleri nereden aldıklarını beyan ettiler. Bunlar İsrail’de yerleştirilmiş ve sadece  Birleşik Devletlerin kullanması gereken silah ve cephaneleridir.

Bu durum İsrail’in nasıl da Amerika’nın bir askeri ofisi haline geldiğini gözler önüne seren delillerden sadece birisidir.

Bunların aralarında bir çok istihbari ilişki ve diğer türden bağlantılar bulunuyor. Medya destekleri, hükümetlerin destekleyici politikaları… Buradan başka bir örneğe de geçebiliriz,  mesela Irak işgali gibi…

Amerikan medyasında, Irak işgali ile ilgili herhangi bir ifadeye rastlamanız dahi mümkün değildir. Halbuki bu düpedüz bir işgaldi. Bariz bir hamleydi. Nuremberg mahkemesinde dahi uluslararası bir suç olarak tanımlandı.

Başkan Obama, işgal muhalifi olarak övgüler aldı. Ne dedi ki? Sadece bunun bir hata olduğunu söyledi. Bunun stratejik bir hata olduğunu söyledi. Onun bu sözleri, medyada muhalefet olarak tanımlandı.

Halbuki böylesi sözleri Hitler’in Rusya’yı işgali sırasında görev alan Alman Generallerden de duyabilirsiniz.

“Bu bir hataydı.”, “Yapmamalıydık.”, “Burdan çıkmalıyız…”, “Önce İngiltere gelir.”

Böyle bir sahte muhalefeti Vietnam döneminde de gördük. Şimdi Amerika Vietnam’da yaşananlar için büyük anma günleri düzenliyor. Vietnam’daki kayıplar için.

Pekala medyada Amerika’nın Güney Vietnamı işgal ettiğine dair bir ifade bulun bakalım!

1961’den bu yana tüm kaynaklara, istediğiniz yere bakın. Bulamazsınız, belki şimdi benim kitabımda bulursunuz ancak. O da ancak belli başlı bilgileri içeriyor.

Bu Amerika’ya has bir durum da değil. İngiltere’ye bakın. İngiliz gazeteciler arasında bu konular son derece ilgi çekici şekilde tartışılmaya devam ediyor.

İngilizler nihayet Dünya üzerinde gerçekleştirdikleri soykırımları tartışmaya açacak adımlar atmaya başladılar. İngilizlerin soykırımcı ve sömürgeci karakterlerini…

Yüzlerce yıl önce, İsrail ya da İngiltere böyle bir gerçekle yüzleşmeye cesaret edebilir miydi? Bu soruyu bir çok farklı alanda da dile getirebilirsiniz.

Entelektüel çevrelerin eğilimleri de bir sürü psikolojisiyle Devlet gücünü desteklemek üzere hareket ediyordu.

Entellektüeller kendilerini düşünürler. Muhaliflik, eleştiri, güce karşı direniş vs… Bunların hiçbirisi doğru değildir.

Tarihe dönüp bir bakın. Dosdoğru aydınların sayılarının ne kadar az olduğunu görürsünüz. Onlar da ciddi şekilde gücün gazabına uğrayıp cezalandırılırlar.

Onları temsil edip kendilerine özgürlükçü beyinler diyenlerin aslında Devlet gücüne boyun eğip onu desteklediklerini görürsün.

Günümüzde de değişen hiçbir şey yok.

Ne talihsizlik… Bununla savaşmanız gerekiyor. Ve bu yeni bir şey değil.

Prof. Dr. Noam Chomsky – Amerika Neden İsraili Destekliyor

Orjinal Dil : İngilizce

Tercüme Dili : Türkçe

Tercüme : Kaan ÇEBEN @Mednavaz

www.kaanceben.com

www.harbpolitic.com

Filed Under: Tercüme Yazılar

Previous Post: « Şeyh Abdurrahim McCarthy – Müslümanların Tarih Bilmelerinin Ehemmiyeti
Next Post: Prof. Dr. Noam Chomsky – Orta Doğu Halkları Bizden Neden Nefret Ediyor? »

Primary Sidebar

Tweets by Mednavaz

Copyright © 2022 · Kaan Çeben